Sayfama Hoşgeldiniz

Ben Ertunç

Kendi halinde gayet sıradan fazlaca hoşlanarak blog yazarlığı yapmaya ve şiir yazmaya çabalayan bir hiçim.

Aradığınız birşey mi var?

Yazılarım’ı Takip Edin!

Yeni yazıların e-mail adresinize gelmesini istiyorsanız kutuya mail adresinizi yazıp abone olun.

2 Mayıs 2007 Çarşamba

DEĞER Mİ?

Değer mi uğruna çektiğim bunca acıya? Körü körüne sevmeye, ağıtlar yakmaya. Bir kez bile görmeden sevgime karşılık, anlatamadan sevdamı bir kez, değermi senin için ağlamaya, kahrolmaya? Sevmiş olsan neyse ne. Bildiğim halde sevmediğini beni, değermi senin için bir ömür harcamaya?... 


Şimdi dört duvar arasındaysam senin yüzünden, yalnızlığın en büyüğünü sayende yaşıyorsam, senden bir kez görmediğim sevgiyi, sigaramda arıyorsam. Değer mi seni kağıtlara anlatmaya? Harcadığım mürekkebe, kağıda. Değer mi seni sevmeye? Tırnaklarımla ismini duvarlara kazımaya. Değer mi seni düşünmeye, beni düşünmediğini bildiğim halde. Değer mi seni özlemeye, özlemeyeceğini bildiğim halde. Ağlamaya değer mi sabahlara dek? Dört duvar arasında, buz gibi ranzamda, hayalinle ısınmaya çalışmak ve ya haykırmak karanlığa doğru. Tenimi ısıran şu buz gibi havada; Çok mu sence aşkının sıcaklığını hissetmek? Peki ya ben değermiyim sevilmeye? Belki de hayır. Seni bu kadar çok sevdiğim, özlediğim, sana böylesine tutkun olduğum için, değmiyor olabilirmiyim sevilmeye? Sen şimdi sıcacık yatağındasın. Kim bilir neyi, neleri, kimleri düşünüyorsun. Düşüncelerini dağıt şöyle bir düşün. Yoksa hiç mi değmez beni biraz düşünmeye? Ne olur beni birazcık sevsen, ne olur sanki biraz düşünsen özlesen? Belki değmem bunlara ama, Hiç olmazsa bir kerecik sevdiğini söylesen. Yalnızlık bir başka acı şimdi, sensizlik daha da zor. Değer mi böyle delice sevmeye seni? Soğuktan uyuşmuş parmaklarımla seni kağıda dökmeye çalışmaya, dönmeyeceğini bildiğim halde yollarını gözlemeye değermi?
Sınır tanımadan seni sevmişsem, Her şeyi bir yana itip, Yalnızca seni düşünmüşsem. Önemli değil artık sevmen ya da sevmemen. Bir hiç uğruna unutmaya değermi? Hapishane havası sen gibi aynı. Hissiz, duygusuz, düşüncesiz, soğuk. Bir elimde sigaram, bir elimde kalemim, İkisini de güçlükle tutuyorum. Parmaklarım uyuştu ama yine yazıyorum. Değsen de değmesen de seni seviyorum. Belki aptallık, belki salaklık, belki de delice bir hayal. Ama; Senin için aptallığa değer mi söyle? Dışarıda yağmur yağıyor şimdi, penceremden süzülen damlalar, eşlik ediyorlar göz yaşlarıma. Belki beş, belki on dakika, belki de bir saat. Sonunda dinecek yağmur, Dinecek gök yüzünün ağlaması. Ya ben daha ne kadar ağlayacağım senin için? Bir gün, bir ay, bir yıl! Yoksa daha mı fazla? Yoksa ölüm mü dindirecek göz yaşlarımı? Senin için ağlamak, seni özlemek, sevmek. Hepsi bir kenara. Senin için ölmeye değer mi söyle? Son sigaramı yaktım az önce. Yavaş yavaş yanıp tükeniyor oda. Tıpkı ben gibi, ümitlerim gibi. Belki de ben suçluyum. Kim bilir belki de bütün hata bende. Ama insanlar hiç mi hata yapmaz? Her şeye rağmen, Seni sevmeye değmez mi söyle?

E®TUNÇ ÇELİK

Hiç yorum yok: